20 Nisan 2011 Çarşamba

Hastane Penceresinden

Yaklaşmakta olan buluta baktı. Hızla yaklaşmakta olan buluta baktı. Pencerenin dışında sesiyle gücünü hissettiren rüzgar, bulutun olduğu yükseklikte daha acımasız esiyor olmalıydı.

Rüzgar ittiği bulutun şeklini değiştiriyordu.  Yan yatmış bir şişe iken, ucunda kanca olan takma bir korsan koluna doğru ve ondan da bir köpeğe doğru...

Hayatının son günleri olduğunu hissediyordu. Kendini buluta benzetti. Rüzgarı zamana. Arkadan ittiren rüzgar onu da şekilden şekile sokmuştu.

Odanın içindeki ışık azaldı. gökyüzüne baktı. Yağmuru düşündü. Geliyordu.  Kendi yağmurunu. Ben de bir bulutum diye düşündü. Yağmurdan önceki son şekil, yataktan gökyüzüne bakan yaşlı bir adamdı işte..

O gece yağmur  hiç durmadı. Yağdı.

Hiç yorum yok: