23 Şubat 2011 Çarşamba

İf İstanbul günlüğü- 23 Şubat Çarşamba

Güzel bir akşamdı. Önce saat 19:30'da W. S Burroughs: A Man Within ve 21:30'da Les Amours İmaginaires - Hayali Aşklar.

Burroughs  belgeseli 25 yaşındaki Lony Leyser tarafından çekilmiş.Gösterimden önce, film bitince sorular için yönetmenin orda olduğunu anons ettiler. Maalesef diğer filme yetişmek ve arada kazınan mideleri doldurmak için çıkmak zorunda kaldık. Sonra akşam youtube'tan birkaç ropörtajını izledim. Tam bir hiperaktif ve belli ki güzel şeyler yapmaya devam edecek Lony Leyser'ın de eşcinsel olması bence tesadüf değil.


1950'lerde Beat generation akımının ( Jack Kerouac, Allen Ginsberg) yaratıcıları ve temsilcilerinden biri olan Burroughs  çizginin en dışında duranı. Eroinman bağımlısı, eşcinsel, sarhoşken karısını William Tell'cilik oynarken vurmuş, karısı ölmüş, yıllar sonra hiç ilgilenmediği oğlu alkolik olup alkolizmle ilgili kitaplar yazmış ve 31 yaşında o da ölmüş. Tüm bunların sonunda Burroughs ise: 'Kabul etmek gerekir ki eğer  Joan ölmeseydi yazar olamayacaktım.' der. Amerikan rüyası, nükleer bomba, kızılderililer, geyler hakkında müthiş bir açıklıkla konuşmuş. Yaptıkları ve olduğu şeyin 1950'lerdeki imkansızlığı çok etkileyici. Eroin deneyimlerini anlattığı Junky romanı, yasaklanan ve  bu dünyada  özgürce yazılacak kitaplara öncülük edecek romanı Naked Lunch ve  şiirleri, David Bowie, Iggy Pop, David Cronenberg, U2, Kurt Cobain, Patti Simith  gibi birçok ismi etkilemiş. 20 yüzyılda üretilen kültürde belki de en çok etkisi olmuş kişi olarak anılıyor Borroughs.

Burroughs belgeselinin sonrasında kalmayı ve yönetmenin filmin yapım sürecine (4,5 yıl)  dair anlatacaklarını dinlemeyi çok istesek de 21:30'da Les Amours İmaginaires'e girdik. Doğru bir seçimle Burroughs üzerine gidebilecek en iyi filme girmişiz.
Hayali Aşklar aynı yakışıklı çocuğa aşık iki arkadaş Marie ve Francis arasında geçen yarışı çok eğlenceli bir biçimde anlatıyor.
Bu filmin yönetmeni aynı zamanda başrol oyuncusu, o yakışıklıya aşık iki arkadaştan biri (Francis).

 Xavier Dolan!

1989 doğumlu ve bu ikinci uzun metrajı. Borroughs'tan sonra gey bir sanatçının kendi  cinsel kimliğinin temsilcisi olarak  yaratıcısı olduğu filmde oynuyor olduğunu izlemek zevkli oldu. Bu arada Xavier gerçekten yakışıklı!
Bence Xavier Dolan; 21 yaşında ikinci uzun metrajını çektiğine göre, dünyaya ilginç ve etkileyici işler getirmek kaderinde var gibi duruyor.
İlk filmini 2009'da çekmiş adı: Annemi Öldürdüm. Bunu da izlemek için sabırsızlandığımı itiraf etmeliyim.






1 yorum:

Gulda dedi ki...

Geçen Film Festivali’nde Howl’u izlemiştim. Allan Ginsberg’in akıl üstü şiiri Howl’un üzerinden Beat Kuşağı serüveniydi. Onun üzerine W. S Borroughs belgeselini izlemeyi çok istiyordum. Ne yazık ki ben bu yıl İf’i takip edemiyorum. Bir biletim bile yok, çok üzgünüm, çok.

İzlenimlerini okumak içimi yatıştırıyor, çok keyifli.

Sevgiler,

Gülda